Yeni bir çalışan işe başlayacağı zaman işe girişte yapılması gereken sağlık muayenesi çalışanın o iş için sağlık açısından uygunluğunu tespit etmek için en etkili yöntemdir. Bu sayede işverenler hem yapılacak işe uygun çalışan seçme hem de zaman içinde çalışanların sağlık durumlarındaki değişmeleri izleme şansına sahip olurlar.
Ancak bu sağlık muayenelerinin kimin tarafından yapılacağı, muayene için hangi tetkiklerin yapılması gerektiği ve muayene süreleri en fazla merak edilen konuların başında gelir.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, çalışanlara işe giriş, iş değişikliği, iş kazası sonrasında ve düzenli olarak sağlık muayenesi yapılması gerektiğini ifade eder.
Çalışanların yapılacak işe sağlık açısından uygunluğunu değerlendirmek için istenebilecek bir çok tetkik vardır. Ancak her işin gerektirdiği sağlık şartları farklı olacağından her çalışandan aynı tetkikleri istemek hem maliyet hem de zaman açısından gereksiz olacaktır.
İşe yeni başlayacak çalışanlar için biyolojik, biyokimyasal testler ve fizyolojik ve radyolojik ölçümler yaptırılması oldukça önemlidir. Bu testler ve ölçümler sonucunda işyeri hekimi kişinin o işe uygun olup olmadığını, ne tür ortamlarda çalışabileceğini, ne tür işlerde çalışabileceğini, gece ve yüksekte çalışma durumunu değerlendirerek sağlık muayenesini tamamlar.
İşe girişte istenen tahliller belirlenirken çalışanın işe uygunluğu, diğer çalışanlara zarar verebilecek bir hastalık taşıyıp taşımadığı ve yapılacak işin çalışanın sağlığını etkileyip etkilemeyeceği dikkate alınmalıdır.
Örneğin çalışanın yapacağı iş ne olursa olsun hemogram testi, akciğer filmi ve işitme testi yani odyometri gibi testlerin yapılması faydalıdır. Bu gibi testler çalışanın genel sağlık durumu hakkında ön bilgi verebilirler.
Bununla beraber çalışanın yapacağı işin gerektirdiği niteliklerle ilgili olarak da göz testi, portör muayeneleri, elektrokardiyografi (EKG) gibi tetkikler de yapılabilir. Örneğin sürücü olarak işe başlayacak bir çalışanın mutlaka göz muayenesi yapılmalıdır. Gıda işlerinde çalışacak yemekhane görevlisi gibi çalışanlar ise mutlaka idrar tahlili ve portör muayenesi yapılmalıdır.
Bu tetkiklerin belirlenmesi sırasında mutlaka işyerinde görevli olan işyeri hekiminin görüşü alınmalıdır.
Ayrıca bu tetkikler sonrasında işe alınacak kişilere, yapılan işin özelliklerine göre koruyucu amaçla grip aşısı, tetanoz aşısı, sarılık aşısı gibi aşılar da vurulabilir.
Aşağıda bazı yaygın testlerin amacı ve faydalarını belirtmeye çalıştık.
Akciğer filmi
Akciğer filmi veya akciğer grafisi, göğüs hastalıklarının çoğunda temel tanı aracı olarak kullanılmaktadır. Yani göğüs hastalıkları net olarak tespit edilemese bile göğüste bir hastalık olduğunu akciğer grafisi yöntemi ile belirlemek mümkündür. Daha sonra ileri tetkikler ile hastalık kesin olarak öğrenilebilir. İşyerlerinde gaz, toz, duman ve kimyasallara maruz kalan kişilerde akciğer kanseri ve akciğer hastalıklarına yakalanma riski yüksektir. Akciğer grafisi testi, ilerleyen dönemde tedavisi zor veya imkânsız olabilecek hastalıklara yakalanma risklerinin değerlendirilebilmesi amacıyla uygulanır.
Solunum Fonksiyon Testi (SFT)
Solunum fonksiyon testi, genel olarak akciğer fonksiyonlarını değerlendirmek amacıyla yapılan yaygın bir test yöntemidir. Akciğer hastalıklarının tanısında, hastalığın şiddetini ve tedaviye yanıtını saptamada, cerrahi müdahalenin uygun olup olmayacağına karar verilmesinde, meslek hastalıklarının tanı, tarama ve maluliyet değerlendirilmesinde rutin olarak kullanılır.
Portör Muayenesi
Gıda ile doğrudan temas eden işlerde çalışanlarda bulaşıcı hastalık varlığını tespit etmek amacıyla uygulanan testlerin geneline portör muayeneleri denir. Bu testlerde gaita kültürü, dışkının mikroskobik incelenmesi, boğaz ve burun kültürü, akciğer grafisi ve hepatit B taraması yapılmaktadır.
Göz Testleri
Çalışanların yaptıkları veya yapacakları işler için görme kalitesi açısından uygun olup olmadıklarını anlamak için rutin göz kırılma kusuru taramaları yapılmalıdır.
Elektrokardiyografi (EKG)
Elektrokardiyografi(EKG), kalbin kulakçık ve karıncıklarının kasılma ve gevşeme evrelerini, kalbin uyarılması ve uyaranın iletilmesi sırasında ortaya çıkan elektrik aktiviteyi milimetrik kâğıt üzerine yazdırma temeline dayanan bir test yöntemidir. Kalbin elektriksel haritasının resmidir. Ayrıca EKG ile kalbin şekli hakkında bilgi edinmek de mümkündür.
Ataşehir, Ümraniye, Kadıköy, Sultanbeyli, Sancaktepe, Dudullu, Des, İmes, Modoko, Ferhatpaşa, Yedpa, Maltepe, kartal bölgesinde işe giriş raporu ve işe girişte ihtiyaç olan tüm tahlilleri zaman harcamadan Prizma Sağlık ta uzman profesyonel kadrolarmız desteği ile alabilirsiniz.